Sınavlara Hazırlık Sürecinde Röntgenci Fikriye Abla Sorunsalı

0

Yakın zamanda çok önemli sınavlara girecek, ülkemizin dev yürekleri: TYT+AYT=YKS, LGS, KPSS, ALES vs…

Çok havalı kısaltmalar gibi dursalar da her biri ayrı bir kaygı kodlaması aslında. İyi bir üniversite, öncesinde iyi bir lise veya devlet kapısında memuriyet için dayatılmış, adlarını bile zor söylediğimiz, seçim vaatlerinde hep kaldırılacağı söylenen ama asla harfleri değiştirilmekten öteye geçilmeyen, artistik puanları yüksek kodlar…

Bu sınavlara hazırlanan can’ların canları henüz çıkmak için bedenleriyle pazarlığa oturmamışken önce Fikriye Abla çıkar ortaya; muntazaman çıkar, bir devlet dairesine yıllarını vermiş, disiplinli bir memur edasıyla çıkar; ortaya çıkma hususunda bir istikrar abidesidir o.

Kim midir?
Röntgenci!

Şak diye çeker filmi, çakar raporu. Alıp çocuğunu kuzu kuzu çıkarırsın önüne. Sen çıkarmazsan o zaten muhakkak bulur seni. Bak bakalım, dersin bu çocuğun içinde var mı?

Onun çektiği röntgenin sonuç raporu oldukça nettir: “Bu çocuğun içinde var, okur bu.” veya “İçinde yok, içinde olmadıktan sonra…”
Zira okuyacak çocuğun içinde olacaktır, çocuğun içinde yoksa ne yapılırsa yapılsın o çocuk okumayacaktır. Sanayi tipi tüp adayıdır o.

Aslında hepsi birer bireyi ‘’okuma’’ / öğrenim eylemine itecek irade, zekâ, zaman yönetim becerisi, muhakeme gücü gibi tüm donanımların varlık derecesini ölçen, özel tespit sensörleriyle donatılmış birer robot olan Fikriye Abla’lar, ha bire rapor yazar dururlar: ‘’İçinde var, içinde yok; içinde olcek, yoksa bu velet okumaycek!‘’

Yettiniz gayrı…

***

Yeterince, olumsuz çevre faktörleriyle zaten boğuşan bu can’lar adına sizlerden rica ediyorum, Fikriye Abla’ların raporlarına itibar etmeyiniz. O raporların çoğu, nice güzel yürekleri eğitimin dışına itti şimdiye dek.

“Okumayacak çocuk yoktur, yetenekleri doğru tespit edilmemiş çocuk vardır.’’ düsturunuz bu olsun.
Günümüzde kişisel öğrenim becerilerini, bireyin mesleki yönelimlerini ölçen, bilimsel, testler var. Yakın bir zamanda onları da yazılarımda sizlerle paylaşacağım.
Hem çocuğunuzun öğrenim yaşamı, gerçek yaşamı içerisinde çok önemli bir değere sahiptir. Onların gözündeki ışık yıkacak bu ülkedeki karanlıkları. Bırakılır mı Fikriye’ye?
Sınava hazırlanan gençlerimizin, çocuklarımızın yeterince sorunu var. Ülkede eğitimimizin, sorunlardan da geçtim, çıkmazları var. Biz eğitimcilerin çok işi var çook.

***

Bakınız eğitimbilimciler der ki “Çocuklar, duygusal ve davranışsal problemlerini çözmek için ihtiyaçları olan tüm kaynaklara sahiptirler. Eğitimcilerin, terapistlerin ve ailelerin görevi çocukların bu kaynaklara ulaşabilmeleri ve onları etkili kullanabilmeleri için ışık tutmaktır.”

 

‘’Bir çocuğun yüreğine birçok şey ekebilirsiniz ancak hangisinin kök salacağını bilemezsiniz. O yüzden hep güzel tohumlar ekelim ki güzel kökler salınsın geleceğimize.’’ der bir yazısında Serkan Karaismailoğu.

Ne güzel der.

***

Pişşt Fikriye Abla, n’apıyon? Mahmut’un ortanca Berber Fahri’nin oğluna kaçmış diyola… geldim geldiim yap sen kahveyi…

 

(Ben onu oyalarım, hadi siz dersinizin başına…)  🙂