KİM BU HAYATİ?

0

Sınavlara yüklediğimiz ‘hayati’ sıfatının, sıfatını her gördüğünüzde aklınıza kendisine olan borcunu getirdiğiniz biricik bakkalınız Hayati ile ilgisi olup olmadığını inceleyeceğiz bu yazıda. “N’aa- la-ka-sı var” nidalarınızı azıcık içinize içinize çömkürün, bir şey anlatmaya çalışıyoruz şurada.

YKS (TYT, AYT) , LGS, DGS,TUS, KPSS… ‘hayati’ sıfatıyla anılmıyor mu? “Hayati bir sınavım var.” , “Bizim çocuk hayati bir sınava hazırlanıyor.” laflarını sıklıkla duymuyor muyuz? Heh işte, o “hayati”yi cidden hayati kılan unsurlar içerisinde Bakkal Hayati’nin yerine bakacağız. Tahmin ettiğiniz üzere, sembolize etiği ana unsura, “çevre”ye değineceğiz. “Hayati” sınavlara hazırlanırken can’ların canına okuyan ya da -pek az da görülse- canına can katan “çevre”ye…

***

Mühim bir sınava hazırlık yapan bireylere özellikle çevre branülüyle açılan damar yolundan endişe, başaramama korkusu, toplumda statüsel varlık- yokluk arafı gibi bir sürü olumsuz etki enjekte edilir. Bu etkilerden etkilenmemek müthiş bir irade meselesidir. Çünkü çevreyi değiştirmek zor, zahmetli, risklidir ve çok fazla enerji gerektirir. Sınava hazırlanan birey için baktığımızda bu, gerçekleştirilmesi kısa vadede imkansız bir temennidir. Olumsuz düşünceye zaten müsait bir toplumda “hayati” sınava hazırlanan “can”ın bir de çevreden kıyasla, şiddetli olumsuz yaşam koşuları vurgularıyla yediği salvolar onu iyice ümitsizliğe, tükenmişlik sendromuna itmektedir.

Peki, ne yapılabilir?

İlk olarak belirtmek gerekir ki değiştiremiyorsan değişme! “Kaya ol, rüzgar kayadan ne koparır ki!?” gazıyla iki kelam etmenin ‘ boş’luğunu da biliyorum. Kendi çizdiğin yolun doğruluğuna inanıyorsan mesele bitmiştir. Bu yolda ilerlerken karşına çeşitli olumsuzluklar çıkacağını zaten biliyordun. Bak, Bakkal Hayati çıktı işte karşına. Dim dik duruyor ve yedi sülaleni bildiği için, örneğin seni hemen oracıkta kuzeninle kıyaslıyor ve büyülü sözcük ağzından büyük bir ahenkle çıkıyor veee “cık” diyor, “Olmaz senden!” Hayati, alışverişte gofret-sakız ilişkisi sınırını aşmak noktasında Oscar’lıktır. Bunu biliyorsun. Yine aştı, aşacak. O değişmeyecek, sen izole olacaksın. Aldın mı gofretini-sakızını çıkacaksın hayatından, yanağından “hayati” bir makas alarak hem de.

***

Ne olursa olsun hayati meselelerde pesimist düşünceler yayan tipler/faktörler hep olacaktır.

Messi onları dinleseydi o nefis hareketlerini ancak mahalledeki arkadaşları izleyebilecekti.

Yaşar Kemal onları dinleseydi eserleri otuz dokuz dile çevrilmeyecek, dünya onu tanımayacaktı.

Türkan Saylan’ın kızları onları dinleseydi hayatları, heriflerinin elinden geleceği harçlıkla çocuk bakabilme umudu ile sınırlı olacaktı.

Atatürk onları dinleseydi bugün özgür olamayacaktık.

***

Kim bu Hayati?

Senin için görünürde bir nokta. Koy kuyruğunu virgül olsun, sen devam et yoluna.
Öptüm.